19 Ağustos 2013 Pazartesi

21:49 - No comments

Soğuk

İçtiğim sigara ağzımda iğrenç bir tat bıraktı. Sessizdi ev.. Oldukça sessizdi. Yalnız olmak bir seçim zannediyorum. Sadece insanların kendi bataklıklarından uzak durma çabası. Korkaklık? Bilmem belki... Yani kimine göre öyledir herhalde. Aslında farklı sandığınız suretlerin arka planındaki muhteviyatın aynı olduğunu görmek yalnızlığa sürüklüyor galiba. Yargılamıyorum kimseyi elbette kendi düşünce ve istekleri doğrultusunda hareket ediyorlar. İş yerinde arkamdan kuyu kazan çalışma arkadaşlarım da, kovulduğumda beni terk eden o... Neyse. Bu gece neden olduğunu bilmediğim bir sakinlik çökmüştü üzerime. Sinir nöbetleri, arka arkaya içilen sigaralar, alkollü saatler. Hiçbiri yoktu. Bilinçsizce dışarı çıkmam da bunun nedeniydi sanırım. Bir iki kere otomobil kornalarıyla irkildim. Arkadan sövenler de cabası. Bir köprünün üzerine geldiğimi fark ettiğimde ışıklandırmalarının güzelliği dikkatimi çekti. Suya çarptığımda ilk o ışıklandırmaları hatırladım. Belki de hayatımdaki tek aydınlık şey onlardı. Su soğuktu. Demek dışarıdan bedenim böyle gözüküyor. Enteresan. Polis ışıkları. Biri ihbar etmiş, geliyorlar. Kendine son bir kez dışarıdan bakmak ilginç bir deneyim. Sanırım gitme vakti...

0 yorum:

Yorum Gönder